
Harika bir bahar yaşanıyordu. Neobi, Nurdish ve S.Nevale birlikte kocaman kazanlarında insanlığı mutlu edecek yeni formüller, yeni sihir arayışındaydılar. Fakat bugüne kadar hazırladıkları iksirlerin bir yan etkisi vardı. O da bu iksirleri kullanan insanlar o iksirlere bağımlı oluyor, ve ne kadar iksir elde etseler onlara yetmiyordu. Mabushi Majo köyü de canla başla onlara ihtiyaçları olan büyüyü vermeye çalışıyordu. 5 verseler, insanlar 10 istiyordu, 10 verseler 20... Yine de dur durak bilmeden devam ediyorlardı.Bu arada belirtmekte fayda var, o saf, iyi kalpli Neobi'den de eser kalmamıştı. İşte burada kendini ve mutluluğu bulmuştu. Zaman zaman kendi aralarında bile anlaşmazlıklara düşseler de, her daim kaldıkları yerden devam ediyorlardı.Bu arada aralarına birçok tatlı cadı daha katılmıştı. Yeni cadılar, yeni büyücüler hepsi çok iyi anlaşıyordu. Saparrow, Rosario, Arumdabda, Sagoso, Spring, Hinokami, Ancaks, Ç.Penguş, K.Psyke, Barbatodori, Henna, Melinere, artemiss, Mizu, Laina, Sumire, Selenity, tenshi, Mineer, Mahlas, Dibaka, Magenta Tigergirl ve daha niceleri ya bu köyde yaşamış ya da bir soluk alıp başka maceralara gitmişti.

Yine o günlerden biriydi. Güle oynaya, Nevale'ye takıla takıla kazanlarının başında o çok güzel vakit geçiriyorlardı. Birden etrafı bir duman kaplamıştı.
Neobi: Kazanı mı patlattın be Nevale? Dikkat et demedim mi sana?
Nurdish: Sen masanda oturmaya devam et canım, bir şey yapmasan da olur hani. Hahaha!
Nevale:
-Öyle demeyin ya! Gerçekten ben bir şey yapmadım.
Dumanların ardından Rosario geldi ve:
-Cadılar! Saldırıya uğradık! Yerimizi bulmuşlar!
Saparrow:
-Ama nasıl olur? Biz çok güçlü bir büyüyle burayı saklamıştık! Ne yapacağız şimdi Neobi?!
Gökyüzünde ejderhalar alev saça saça dolaşıyor, barış içinde yaşayan canlılar sağa sola kaçıyorlardı. Mabushi Majo köyü daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştı.
Neobi:
-Yaptığımız büyüyü bozabilecek hiçbir güç tanımıyorum ben. Bu muhtemelen içimizden birinin işi. Yerimizi bulmak için her şeyini vermeye hazır bir çok insan var ve kimse bugüne kadar bunu başaramadı. Kesin içimizden biri.
S.Nevale:
-Önerin nedir?
Neobi:
-Şüphelendiğim birileri var aslında. Ama emin olamıyorum. Bunun için büyülü ormandaki "şu" cadıya gidip yardım almamız gerekiyor. Bu ejderhalarla tek başımıza baş edemeyiz.
Nurdish:
-Yoksa... Yoksa Powaqa'dan mı bahsediyorsun? Yardım etmek isteyeceğinden emin değilim. Unuttun mu, en son karşılaşmanızda saç saça baş başa girişmiştiniz! Ahaha!
S.Nevale:
-Ay evet, ne gülmüştük yandan!
Neobi:
-Bunun hiç vakti değil kızlar! Derhal yola koyulmalıyız. Saparrow, derhal herkesi sığınaklara yönelt. Gizlenin ve bizi bekleyin. Bu işi çözeceğiz. Buralar sana emanet.
Saparrow başını sallayıp dışarı koştu. Dışarıda büyük bir yıkım vardı. Ama bu kimin işiydi?
Cevabı öğrenmek üzere yola koyuldular ve sonunda Powaqa'ya ulaştılar.
Powaqa:
-Hayırdır, buraların yolunu bilir miydiniz siz? Unuttunuz beni sanmıştım.
Neobi:
-Ben de seni gördüğüme sevindim, sevgili arkadaşım. Mabushi Majo'ya saldırıldı. Bununla ilgili bir bilgin var mı?
Powaqa:
-Nasıl olur? Ben bile normal şartlarda bulamam orayı. Bunu içinizden biri yapmıştır. Ah! Şimdi hatırladım, geçenlerde bir kaç sevimli kız gelip sizinle ilgili bir şeyler sormuştu. "Mabushi Majo efsanesi doğru mu, gerçekten o cadılar var mı bizi de aralarına alırlar mı?" Ben de gerçek olduğunu ve uslu olurlarsa sizin onları bulacağınızı söylemiştim. Yanımdan ayrıldıktan sonra aralarında "Uzak Bucak" köyünden bahsediyorlardı. Oraya bakmanızda fayda var.
Nurdish:
-Uzak Bucak, ha? O kasabanın kraliçesi uzun zamandır elimizdeki gençlik iksirini çalmaya çalışıyordu. Demek bunu o yaptı.
S.Nevale:
-Bundan daha önce hiç bahsetmemiştin bize. Peki aramızdaki köstebek kim olabilir?
Neobi:
-Hiçbir fikrim yok. O kasabaya nasıl gidebiliriz?
Nurdish:
-Bence gerekli bilgiyi Pow'dan aldık. Geri dönmeliyiz. Kraliçe muhtemelen oradadır.
Powaqa'ya teşekkür olarak bir kaç iksir verdikten sonra süpürgelerine atlayıp tekrar yola koyuldular. Köye ulaştıklarında karşılaştıkları manzara karşısında gözlerine inanamadılar. Kötü kraliçe, yanında arkadaşımız dedikleri üç cadı, Parus, Marus, Tarus vardı. Kraliçeyi Mabushi Majo'ya getirenler onlarmış.
Sagoso:
-Hainler! Bunu bize nasıl yapabildiniz?! Biz sizi gerçekten sevdik, değer verdik, karşılığı bu mu?!
Tarus üzgün bir ifadeyle:
-Gerçekten çok üzgünüm, böyle olsun istememiştim.
Parus:
- bir de hiç utanmadan nasıl yaptınız diyebiliyorsunuz! Siz, hiçbir işe yaramayan asalak takımı, bütün gün pinekleyen Soğuk Nevale ve Rosario’ya bile bize vermediğiniz değeri verdiniz! Hiçbir isteğimiz yapılmadı, kıyıda köşede kalan formülleri bize kakaladınız, sesimiz çıkmadı. Koca formülleri tek başımıza biz bitirdik ama övgüyü hep Neobi aldı, Nurdish aldı. Sırf sizi mutlu edebilmek için deli gibi çalıştık! Tek başımıza öğrendik iksir yapmayı, kendi kendimizi geliştirdik! Siz tek başınıza bir formül bile üretmeyi beceremezsiniz. Hala soruyor musunuz! Yüzsüzlüğün böylesi… Hele sen Nurdish… Seni iyi biri sanırdık meğerse sen Neobi’nin kuklasıymışsın.
Parus susmuyor, deli gibi bağırıp çağırıyordu. Marus ise sessizce hüzünlü bir şekilde orada öylece duruyordu. Neobi, Nurdish ve Nevale duyduklarına inanamamıştı. Gerçekten böyle nasıl düşünebilirlerdi? Hep yanlış anlaşılmışlardı. Üzüntünün yanında öfke ağır basıyordu. Yuvam dedikleri yere bunu nasıl yapabilmişlerdi? Artık bu savaşa bir son vermenin zamanı gelmişti. Tüm cadılar ve büyücüler el ele tutuştu ve:
-Mabushi’yi Mabushi yapan biziz, her birimiz! Hepimizin emeği var her bir taşında. Böyle düşünen kimsenin aramızda yeri yok. Biz hiçbir şeyi karşılık bekleyerek yapmadık, yapmayacağız da! Bu sevdiğimiz işi elimizden alamazsınız! Çünkü biz bir AİLEYİZ!
Büyülü sözcük “Aileyiz” her bir tarafta yankılanırken birden etrafı bir parlak bir ışık kapladı. İşte Mabushi'nin adı bu parlak ışıktan geliyordu. Tüm duman, ortadan kayboldu ve gençlik iksirini uzun zamandır çalmaya çalışan kötü kraliçe ve üç cadı ortada kaldılar.
Birden Mabushi Majo ailesi güçlerini geri kazandı ve hep birlikte kötü kraliçeyi yendiler. Köy büyük hasarlar almıştı ama hiç kimse yıkılmamıştı. Cadıların birbirlerine olan inanç ve sevgisi hiçbir şekilde azalmamıştı. Ama keşke hiçbir şey böyle olmasaydı diye düşünüyorlardı. Yanlış anlaşılmaların sonucu oldukça yıkıcıydı. Bazı şeylerin geri dönüşü yoktu.
Tüm köy el ele verip kısa sürede Mabushi Majo köyünü eski haline getirdiler. Tekrar sihirle gizli köylerini bulunmaz yaptılar. Bu büyük zaferin ardından dillere destan bir kutlama yapmaya karar verdiler. Ama bu yalnızca Mabushi Majo köyünün kurtuluşu için değildi. Kutlama için bir sebepleri daha vardı. O da……
NEOBİ’NİN DOĞUM GÜNÜYDÜ!!! Tüm cadılar hep birlikte büyük bir ateş yakıp büyük bir ziyafet verdiler. Mabushi Majo’nun yeniden doğuşunu ve biricik Neobi’lerinin doğum gününü 40 gün 40 gece kutladılar. Kısa sürede bu kutlamanın haberleri tüm krallıklara ulaştı. İnsanlar akın akın bu şenliğe katılmak için sıraya girdi. Mabushi Majo efsanesi nesilden nesile aktarılmaya devam etti ve bu efsane sonsuza dek devam etti….
-Son-
~Nurdish~
Gecikmeli kutladığımız için bizi affet neobik hatunum. İyiki seni tanımışız İyiki hayatımızdasın. Daha çok kaynatılacak cadı kazanımız var :D :D. Ben zaman zaman azarını işitip omuz silkip sadece seyredeceğim sizi belki ama olsun. Ne zaman ihtiyacın olsa hepimizi yanında bulacağından hiç şüphen olmasın. Kocaman öpüyoruz seni Neobik hatun
Bu hikaye senin hediyen, mabushi majo köyünün sakinlerinin hediyeleriyse....
Dear, Only You Don't Know 21. Bölüm
Hatsukoi Wazurai (1-2-3. Bölüm) Bitmiştir
Hero Waltz 8. Bölüm
Kamisama Hajimemashita 37. Bölüm
Taiyou No İe 31. Bölüm
Yankee-kun to Megane-chan 129. Bölüm
Youko x boku 31. Bölüm
Watashi ga Motete Dousunda 8-9. Bölüm
Yamada-kun to 7-nin no Majo 147. Bölüm
Bu güncelde de emeği bulunan tüm mabushi majo ailesinin ellerine sağlık...
Görüşmek üzere