Merhabalar Gençlik!
Aslında bu geziyi yazmayı düşünmüyordum ama oraya gidip
gördükten sonra gördüklerimi, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak boynumun
borcudur. En azından bu kadarını yapabilirim diye düşündüm. Bu gezi nereden mi çıktı? Şey… Şirket sağ
olsun Ramazan’da bir çekiliş yaptı şirket çalışanlarına, ödüllerden biri de
seyahatti. Sabiş'imle birlikte biz de nasiplendik bu ödülden. ;)
Bu gezi esnasında bütün duyguları bir arada yaşadık. Nefret,
hüzün, mutluluk, sevgi bir aradaydı. (P)israil’i düşündükçe lanet okuduk,
rehber bize yaptıklarını okudukça üzüldük, lanet okuduk. Neredeyse her adımda
“Allah onlara fırsat vermesin.” dedik. O kadar içimiz yandı diyebilirim.
Kudüs’ün üç büyük din (Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam)
için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. İslam’ın ilk kıblesi Kudüs şehrindeki
Mescid-i Aksa’dır. Ama oraya gidip yaşananları
rehberimizden dinleyince gerçekten ehemmiyetini daha iyi anladım. Öncelikle
Kudüs tarihine bir göz atmanızı tavsiye ederim:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kud%C3%BCs

Harita üzerinde göreceğiniz üzere Filistin bitmiş, neredeyse
tamamıyla Pisrail tarafından işgal edilmiş. Öyle bir şey ki, Kudüs’e gidecekseniz
İsrail vizesi olmadan, yani İsrail’in izni olmadan oraya gidemezsiniz. Bu
illegal ülke aslında bit kadar bir şey, aşırı bir nüfusu yok, ama para çok. Çok
iyi yaptıkları şey ise korkutmak. İnsanları korkutmayı çok seviyorlar. Biz ülkeye giriş yaparken bize baba ve dede
adımızı sordular. (Gerçi bana Lübnan’da ne işin vardı diye sordu ama gerisine
dede adı sorulmuş.) Burada aslında vermek istedikleri mesaj şu: “Bakın, biz
sizin dedenizin adını bile biliyoruz, ayağınızı denk alın!” Nitekim vizeyle ilgili bir yanlışlıktan sebep
birkaç arkadaşı tuttular ama sonra bıraktılar tabi. Hava alanından çıktık,
Filistin’in El Halil (Hebron) şehrine gittik. Buradaki Halilürrahman Camiinde
Hz.İbrahim,Hz.İshak, Hz.Yakup ve Hz.Yusuf peygamber ile peygamber eşlerinin
kabri bulunmakta. Ne yazıktır ki bu Filistin bölgesine Filistin plakalı araçlar
giremiyor. Çünkü Pisrail izin vermiyor.

Camideyken bir grup
Yahudi camiye girdi ziyaretlerini yaptı ve çıktı. Bu bölge onlar için de çok
kutsal. Sonuçta 2 peygamber dışında aynı peygamberlere inanıyoruz. Bu plaka
muhabbetinde de amaçları esasen orada yaşayan Filistinlileri bıktırıp, bölgeyi
boşaltmalarını sağlamak.
Pisrail’in izni olmadan insanlar kendi topraklarına hiçbir
şey yapamıyorlar. Bizimle birlikte olan yerel rehberimiz birkaç olay anlattı.
Gerçekten çok duygulandık. Rehberimiz orta yaşlı bir bey, kendisi İTÜ mezunu. Türkçesi
fena değil. Söylediğine göre yurt dışında çalıştığı yerde aylık 10.000$ maaşı
varmış. Ama ailesi Filistin’de yaşıyormuş. Diyor ki: “Bir gün ailemi ziyarete
geldim, İsrail hükumeti beni ülkeye sokmak istemedi. Çünkü onlar eğitim
seviyesi yüksek Filistinlilerin gelmesini istemiyorlar. Ben bir şekilde girmeyi
başardım ve bir daha ülkeden ayrılmadım. Patronum hala bana aileni al gel der
ama ben gitmiyorum. Çünkü bizim inancımıza göre Filistin’i terk edersen Cehenneme
gidersin. Benim zeytinliklerim var ama İsrail o araziye ev yapmama müsaade
etmiyor. Ben de bir şey yapamıyorum, öylece duruyor.” Evet, bunun gibi birkaç örnek daha anlatıldı
bize. Mesela yolda kısım kısım kesilmiş ağaçlar gördük. Meğersem Pisrail
devleti güvenlik sorununu bahane ederek o ağaçları kestirme emri çıkarıyormuş.
Ayrıca insanlar istedikleri ekini topraklarına ekemiyor. Mesela pamuk
yetişmeyen bir toprağa İsrail diyor ki sen pamuk ekeceksin. Ekmezsen de sana
ceza yazıyor. Hasat yapamayacağını bile bile ekmek zorundasın onu. Başka
kaçarın yok. Bunlar hep caydırıcı eylemler. Pisrail bunları Müslümanlar caysın
da kendi topraklarından çıksın, o bölgeler temiz temiz Yahudilere kalsın diye
yapıyorlar. Allah fırsat vermesin…
Yahudiler için yaşam tarzı olarak Müslümanlardan daha
Müslüman yaşıyorlar diyebiliriz. Bayanlar diz hizası ya da daha uzun etekler
giyiyor, başlarda ya bir çember ya da peruk var. Kesinlikle çok titizler ve
yaşam kaliteleri çok yüksek. İsrail devletinde kendini dine adamış olanlar
dışında kadın erkek herkes askere gider ve askere gidenler 55 yaşına gelene
kadar yılda 1 ay askerlik yapmak zorundadır. (Dünya çapına vurunca) çok fazla
olmayan nüfuslarını olası bir savaş için hazırlamak esas amaç. Zaten bir savaş
çıksa kadın erkek herkes savaşacağı için kimse de kalmaz geride. Gezi esnasında
birçok tipik Yahudi’yle karşılaştık. Sonuçta sokaklar onların. Çoluk çocuk, tüm
erkeklerde iki yandan bukleli saçlar ve üzerine kipalar, şapkalar takılmış.
Hani öcü gibi gelen bir tipleme var ya, işte onu orada daha bir hissettik.

Onlar dinlerini yaşıyorlar, aslında çok saygı duyulmaya
layık bir yaşam tarzları amaaaa... Onlar başkalarına saygı duymazken, biz neden
onlara saygı duyalım ki? Filistinlilere resmen birer haşere gözüyle bakıyorlar.
Rehberimizin anlattığını sizlerle paylaşayım. Adamın biri, doğum yapmak üzere
olan karısını hastaneye yetiştirmek için yola çıkmış. İsrail polisi onu
durdurmuş. Sırf kıllık olsun diye oyalanmış, yol vermemiş onlara. Bu durum
üzerine adam sinirlenince çat diye polis adamı vurmuş. Ardından doğum yapmak
üzere olan kadın kocasının gözü önünde vurulması üzerine o da hareketlenince polis
onu da öldürmüş. Ama bebek hayatta kalmış. Şimdi o çocuktan ne beklersin?
Nefretle, kinle büyümez mi bu çocuk?
İsrail oğulları kendilerini gerçekten
üstün görüyorlar. Onlara göre kendileri seçilmiş ırk. Bu yüzden farklı ırktan
ve dinden olanları öldürmek onlar için günah değil. Bu seçilmişlik olayına da
bir değineyim. Yanlışlarım olursa lütfen düzeltin arkadaşlar. Onların inancına
göre dünya 6 günde yaratılmış ve 7.günü tanrı yorulduğu için dinlenmeye
ayırmış. O yüzden Cuma akşamdan cumartesi akşama kadar hiçbir iş yapmazlar,
araba falan çalıştırmazlar. Yakup peygamber çok akıllı biriymiş. Tanrının 7.gün
dinlendiğini bildiğinden o gün tanrıya kafa tutmuş, güreşelim demiş. Tanrı
kabul etmemiş. Tanrıyı kışkırtmış ve tanrı güreşmeyi kabul etmiş. Ama Yakup peygamber, tanrıdan güreşte yenerse istediği 2 şeyi
gerçekleştirmesini istemiş. Velhasıl kelam, güreşmişler tanrı yenilmiş. Bunun
sonucunda İsrailoğulları seçilmiş ırk olmuş ve vaat edilen topraklar (Kudüs
bölgesi) onlara ait olmuş. İşte bu yüzden oraları kendilerine hak görüyorlar ve
buna ulaşmak için her bir pisliği yapıyorlar. Mesela yakaladıkları Filistinli
birinin üzerinde eğer uyuşturucu buluyorlarsa o şahsı serbest bırakıyorlar ki
gitsin kendi bölgesini karıştırsın. Ama bir Yahudi üzerinde bulurlarsa
cezaları çok ağır. Filistin’i içten içe çökertmek için uğraşıyorlar. Tekrardan,
Allah fırsat vermesin…
Pisrail, Filistin bölgesine uzun bir duvar örmüş. Filistinlilerin
izinsiz ve kontrolsüz kendi bölgelerine girmelerini engellemek için bu duvarı örmüş. Bildiğin uzun bir duvar, Çin Seddi gibi bir şey.
İsrail topraklarından görünen şu süslü duvar, Filistin
topraklarından görünen ise şu resimli duvarlar. Çok anlamlı, çok güzel resimler
çizmişler Filistinliler. “Now that I have seen, I am responsible.” Artık bu
vaziyeti gördüğüme göre bunları anlatmaktan sorumluyum mantığıyla bu yazıyı
yazıyorum.
Pisrail, kendi topraklarına katmak istediği bölgelere önce
kendi adamlarından bir kaçını yerleştiriyor, çadırda oturtuyor. Birkaç yılın
sonunda devlet o insanlara o toprakları veriyor. Hani bizde önceden vardı ya,
kim boş araziyi çevirirse onun olur, ha işte o mantık. Daha sonra orda bir grup
Yahudi toplanınca devlet bir karar çıkartıyor ve o bölgeyi Yahudi toprakları
yapıyor. Yavaş yavaş alıyorlar işte. Aldıkları bölgelerdeki mezarlıkları da
yavaş yavaş yok ediyorlar. Önce bilgilerin yazıldığı kısımları yok ediyorlar,
mezarlık kimliksiz kalıyor, ardından mezarı komple yok ediyorlar. Resimdeki de
o olay.
Kudüs’te de aynısını yapıyorlar. Kudüs surlarının üzerinde
birçok Osmanlıdan kalan yazıtlar vardı. Restorasyon bahanesiyle o yazıtları
kazıtıyorlar hatta tapınak resmi falan işliyorlar. Yani izleri yavaş yavaş
siliyorlar.
Kudüs onlar için gerçekten çok önemli ama Müslüman bölgesi
olduğundan, Mescid-i Aksa’ya giremiyorlar, dolayısıyla hacı da olamıyorlar.
Çünkü hacı olabilmeleri için o bölge içerisinde kurban kesmeleri, ibadetlerini
yerine getirmeleri gerekiyor. Halbuki, onlar başka dinlere saygılı olsaydılar,
muhtemelen Aksa’nın içerisinde kendilerine de bir yer bulabilirlerdi. Yazık
gerçekten. Ancak gidip ağlasınlar dursunlar ağlama duvarında (tövbe tövbe…). Mescid-i
Aksa’yı da almak için pis bir planları var elbette.

Mescit duvarına bir
merdiven inşa ettiler. Resimde surun dışında sol tarafta. “Biz bu merdivenden
bizim hakkımız olan yere gireceğiz.” diyorlar. Ayrıca yavaş yavaş mescidin
altını kazıyorlar. Gerçi o kazının başka bir sebebi olduğunu söyleyenlerde var.
Hz.Süleyman’ın emrinde cinler olduğunu biliyoruz. Söylenene göre Hz.Sülayman’da
cinlerle ilgili bir kitap varmış ve bu kitap rivayetlere göre Aksa’nın altında
gömülüymüş. Bu kitabı bulurlarsa dünyayı ele geçireceklermiş. Öyle bir kitap
varsa da Allah onlara nasip etmesin.
Resimdeki bu mezarlıktan da bahsedeyim. Kutu kutu olanlar Yahudi mezarlıklarıdır. Onlara göre sırat köprüsü oradan Aksa bölgesine geçecek ve Cennete gidenler buradan geçecektir. O yüzden o bölgeye yakın gömülmek istiyorlar. Resmen milyon dolarlık mezarlıklar bunlar. Surların dibinde de hem Müslüman, hem de Hristiyan mezarlıkları var.
Burada tanıştığımız Filistinli bir grup kız çocuğu oldu. Çok
tatlıydılar. Rehberimiz de Filistin için yaptıkları faaliyetlerden bahsetti.
Çok duygulandık. Gerçekten çok çaba gösteriyorlar. Şu bir gerçek ki Kudüs
Müslümanlar için çok önemli. Sahipsiz bırakmamamız gereken bir yer. Önemli
olduğunu bilirdim ama gidip görünce gerçekten dedim 2 Ümre yaptıktan sonra 1
Kudüs’e gelmek lazım. Onlara Müslümanlığın orayı unutmadığını bırakmayacağını
göstermek lazım. Orası da çok manevi bir atmosfer. Çoğu peygamberler o bölgeye gelmiş. Birçok
peygamber kabirleri ziyaret ettik. 3 dinin de inandığı peygamberler hep oraya
gelmiş. Kudüs’ün içerisinde Hz.İsa’nın çarmıha gerilişini canlandıran Hıristiyanlar
mı yoktu, aynı sokakta ağlama duvarına ibadete giden Yahudiler mi yoktu, bir
yandan da sokaklarda yankılanan ezan mı yoktu… Çok güzel bir sahneydi,
gerçekten. Hıristiyanlar gerçekten çok tatlı insanlar. Özellikle etkilendiğimiz
olay ise bizi her gören Filistinli “Turki?” diyordu ama öyle bir diyorlardı ki,
her bir yanında sevgi fışkırıyordu. Sanki Türklerden başka dostları yok der gibi
bir halleri vardı. Gerçekten onların güvenebileceği pek bir millet yok. Allah
yardımcıları olsun.

Bu arada demeden edemeyeceğim, biz oradayken The Doctor da
bizimleydi! Gerçi bu sefer başka bir kılıktaydı ama fes başında dolaştı orayı.
:D
Ben ırkçı biri asla değilimdir. İnsan benim için insandır.
İnsanlık dışı bir hareket edene de asla saygı duymam. Ben bu yazıda asla
Yahudilerin hepsine laf etmiyorum. Ben kendini üstün gören, saygısızca,
insafsızca diğer insanları ezenlere bu nefretimi, kinimi döküyorum. Yahudileri
de genellemiyorum. Türkiye’de yaşayan Yahudilerin bir zararını görmedik.
Birlikte çok güzel yaşayabiliyoruz. Tabii onlara asimile olmuş Yahudiler
diyorlar. Keşke hepsi öyle olabilse. Ayrıca Osmanlı döneminde tüm dinler kardeş
kardeş yaşayabiliyordu. İşte bunun
arayışı içerisindeyim. Herkes aynı şeye inanmak zorunda değil, yeter ki
insanlığa inanalım.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Eveeet! Sıra geldi mangalarımıza!
İtiraf etmeliyim ki, bu hafta güncelimiz oldukça renkli. Gördüğünüze sevineceksiniz gençler!
Öncelikle bizi bir süreliğine terkeden canım arkadaşım Soğuk Nevale'me güle güle git, çabucak da gel diyerekten onun şerefine, Hadaşi'ye editör olarak atadığım Saparrow ile birlikte yeni bölümü sizlere takdim ediyoruz!!! Özlediniz değil mi Hadaşi'yi! Buyrun 19.bölümü afiyetle hüpletin! ;)
İkinci olarak Heroine Shikkaku'dan da 1 bölüm geliyor huzurlarınıza! Ağlamayın arkadaşlar, mutluluktan da olsa ağlamayın siz! Ne kadar bahtiyarsınız değil mi? :D Ficchan'a baskı kuruyorum yeniyi de bir an önce ver diye :D
Üçüncü olarak bu hafta Sunako da geldi! Ama malesef 1 bölüm... Olsun canım, hiç yoktan iyidir değil mi? Acısını çıkarıciiiiiizzzz Aruuuuuummmmm....!!!!! :P
Dördüncüsü de rutin Yamada'ya devam! 2 bölüm huzurunuzda! :) Biri Neo'nun ellerinden, diğeri Tiger ve Eva'nın!
Ellerinize sağlık Cadılar! Sizlere de afiyetler olsun Okurcanlar! ;)
Yamato Nadeshiko Shichi Henge- 93.Bölüm
Yamada-kun to 7-nin no Majo - 75-76.Bölüm
Heroine Shikkaku- 4.Bölüm
Hadashi de Bara wo Fume-19.Bölüm