Gönderen : Neobi 3 Şubat 2014 Pazartesi

Bu başlığı sanki daha önce kullanmış gibiyim... Ama nedense hatırlayamadım bi türlü. Amann önemli olan başlık değil içerik sevgili otakular diyip ben balıklama dalayım olaya en iyisi. Şimcik bu hafta acaip konu bolluğu yaşadım. Hatta baya baya da düşündüm hangisini yazsam hangisini yazsam... Tatil yaradı vesselam. Bu hafta yazmayı planladığım 3 konum vardı emme diğerini bir sonraki güncele, hatta ondan sonrakine saklayacağım. Unutmazsam tabe kkkkk
Bir hafta kadar önce Anikeyf'den Panres isimli bir arkadaş ulaştı bana. Amacı bizimle kavga çıkarmak, ortamı dağıtmak, kırılmadık bardak çanak bırakmamakmış. Cık cık yermiyim ben hee yermiyim? Yemem tabeee. De sizler yemiş olabilirsiniz :P
Şaka bir yana sevgili Panres Anikeyf'de editör bir arkadaş. Ayrıca Anikey için de bir dergi hazırlıyor. Geçen ay ilk sayısını verdiler. Yani daha mini mini, çıtır çıtır, taze taze bir dergi. Sağolsunlar 2. sayısı olan şubat sayısında bizimle röpörtaj yapıp okuyacak olan yavrulara, otakulara bizi tanıtmak istediler. Nazik teklifleri ve bize yer verdikleri için teşekkür ederim ailemiz adına. Bu kapsamda bir kaç soru ( bir kaç mı tamı tamına 12 taneeee, ekstra tanıtımlar da cabasıı ) hazırlamışlar bizim için. Ben, pow ve nurdish kolları sıvayıp cevapladık hepsini tabe. Eğer bu zaman zaman çoğu zaman zevzek olan hatunların ciddi taraflarını görmek, zaten tanıdığınız ailemizi daha da yakından tanımak, isterseniz sizi şöyle alalım gençler tık tık . He merak etmiyorsanız, zevzek haliniz hiç çekilmiyor birde ciddi halinizi düşünemiyorum diyorsanız, mabushi majonun arka planında neler yatıyor, kimler ne çabalar sarfediyor ilgilenmiyorsanız bile ( oyarım o gözlerinizi ) dergiye emek veren arkadaşın çabaları hatrına gidin bir göz gezdirin. Hem değişik şeylerde var, anime tanımları felam ilginizi çekeceğine eminim. Şubat sayısında biz varız dediğim gibi, ama ocak sayısını da okumak isterseniz tabiisi biz sizi tutmayız :) Anikeyf ailesine tekrardan teşekkkür edip diğer konuma zıplıyorum artıkın.

Aslında bu konuyla ilgili yazacak pek fazla bir şey yok. Şuraya bir  video bırakacağım. Lütfen bir kaç dakikanızı ayırıp izleyin. Ve yayabildiğiniz kadar yayın. Bu vahşete lütfen ortak olmayın. Ha olur da video yüklenmezse şayet ( ilk defa pcmden yüklüyorum çünkü ) O zaman şu linke tıklayarak izleyin ;) TIK TIK
İki konu demiştim değil mi. Düşündüm de aklımda olan 3. konudan da bahsetmezsem sonra onu unutacağım. Hazır hatrımdayken tazeleyelim bazı bilgileri. Bir efsaneden bahsedeceğim şimdi sizlere. Üniversitede mezuniyet tez konum Yunan Mit'iydi.  Önce kısaca çabıcak mitolojiyi açıklayayım. Mitoloji bir din veya bir halkın kültüründe tanrılar, kahramanlar, evren ve insanın yaradılışına dair tüm sözlü ve yazılı efsane birikimini, bu efsanelerin doğuşlarını araştırıpi sınıflandırıp yorumlayan / derleyen çalışmalar bütünüdür. Genel olarak mitlerin gerçeklik payı yoktur. Hepsi temelde efsanelere dayanır. Fakat bazı mitlere körü körüne inanıp onların gerçekten var olduklarına kendilerini inandıran insanlar yada toplumlar mevcuttur. Bu genel bilgiyi geçtikten sonra gelelim efsanemize. Bugün chatte artemiss bacıların konuştukları Paris - Helen aşkına denk geldim. O ara biraz işim olduğu için dahil olamadım ama şu tarih aşkım alttan alta dürttü durdu bunca saat. Doğrusunu anlat, doğrusunu anlat diye =) O sebeple hazır orada görmüşken hemde tazelemek adına kockoca bir savaşa neden olan, hiç kimse tarafından düşürülememiş Truva şehrini alaşağı eden, o zamanın efsanevi kahramanı  Aşil'i gözler önüne seren bu aşka bir göz atmaya ne dersiniz :)
Küçük Bir Dip Not: Burada aktaracağım bilgiler doğru olup sadece okurken sıkılmayasınız diye aralara biraz süsleme sanatı icraa edeceğim :P
Paris'in Yazgısı, Truvanın Kaderi...

Zamanın gözde çapkını, parti düşkünü, bir eli yağda bir eli balda olan gökyüzünün tanrısı Zeus ( çapkın derken abarttığımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Zira kendisi ölümlü, ölümsüz her kadına saldıran, onları ele geçirmek için olmadık şekillere giren, yine de yapamazsa yakıp yıkıp taşa çeviren bir mendeburdur :P ) günlerden bir gün gökyüzünde ki şatosunda otururken sıkılmış olacak ki kendi kendine şöyle demiş: " Şu Akhilleus'un anne ve babasının evlilik törenlerinin şerefine bir parti vereyim, fakir fukara ve diğer tanrıcıklara bir ziyafet çekeyim de herkesin gönlü olsun. Hemde ben havamı atayım. " 
Diye bir düşünce şimşek hızıyla ( kendisi ayrıca şimşek ve gökgürültüsü tanrısıdır da ) beyninden geçerken birden celallenmiş ve emrinde ki tüm olimpos cariyelerini ziyafet için hazırlığa zorlamış. Mutfakta dolmalar sarmalar pişe dursun, Zeus şimşek ışınıyla eşe dosta, davetiye postalarken yine durmuş düşünmüş. Yahu demiş herkesi davet ediyorum ama Eris'i pas geçsem iyi olacak. Şirret karı geçen sefer ki partimi mahvetmişti zaten. ( bakınız eris: Kavga Tanrıçası, Aynı zamanda Truva savaşının mimarı ) Diyerekten o şaşalı ziyafetinden Eris'i muhaf tutmuş. Fakat Eris bu... Gözü kulağı her yerde fesatlık arayan bir Tanrıça. Sırf pislik yaratmak için doğurulmuş bir tanrıça. Sizce bu durumdan bi haber olur mu? Olmaz tabi... Bu şaşalı ziyafetin bilgileri gitmiş kulağına haliyle. Ehhh demiş Zeus seni sapık moruk... Beni o ziyafete çağırmazsın ha... Ehh bende Eris'sem bilirim sana yapacağımı diyerek akşam saatini zor etmiş. Akşam olup da gökyüzü şatosunun iki kanatlı ahşap oymalı kapıları tıngır mıngır açılır, herkes sofrada ki yerini alırken Eris sinsi sinsi, sürüne sürüne dalmış şatonun içerisine. Herkes bir heves yanındakine hem hava atıp hemde sarmaları dolmaları afiyetle miğdeye indirirken şatonun o koca avizesine tünemiş Eris cebinde ki altın elmasını çıkarıp fırlatmış ziyafet masasına " En Güzel Olan İçin " diye... Tabi hatunların gözleri yuvalarından fırlamış ve bir izdiham çıkmış ki sormayın gitsin. Tabi bu hatunlar içerisinden Zeusun hatunu olmakta ısrar eden Hera ( Zeus'un eşi, aynı zamanda ablası da. ),  zeka tanrısı Athena ( aynı zamanda sanat, barış, strateji ve ilham tanrıçası ), elinden aynasını düşürmeyip kainatın en güzel hatunu olduğunu düşünen Afrodit ( aşk ve güzellik tanrıçası ) başı çekmiş. Tartışma öyle büyümüş ki ne bırakın diğer tanrıcıkları herkese sözü geçen Zeus bile 3 hatunun kavgasına son verememiş. Ehh demiş içinden Zeus " Ah be Eris, şirret kadın. Davetli olmadığın halde bu güzel olayı mahvettin ya bırakmam bunu yanına. Elbet sıkıştırırım seni bi kuytu köşede... " 
Fakat ne hacet yapacağını yapmış ve intikamını almış olan Eris bir köşede elinde çitleği yarattığı kargaşanın keyfini sürmeye başlamış.
Bakmış bu şekilde bu olayı çözemeyecek Zeus oturmuş ve düşünmüş. Ne yapmalı, ne yapmalı da bu hatunları sakinleştirmeli... Zeus bu konuda düşüne dursun birbirlerini yiyen 3 kadın en sonunda Tanrılarına, babalarına ve eşlerine gelerek " ey yüce Zeus al şu altın elmayı ve ver en güzelimize " diyerek topu Zeusa atmışlar.
Zeus sapıktır, hovardadır falan ama salak değildir tabi. Böyle bir şey için kendi başını yakar mı? Yok demiş olmaz. "Biriniz bacım, biriniz karım, biriniz kızımsınız yani nasıl objektif olayım. Bu iş için uygun vicdanı olan sağlam bir delikanlı biliyorum. Adı Paris. Troya'nın kenar mahallelerinde yaşar ama essahlı bir delikanlıdır. Vicdanlıdır, adaletlidir artı Truva kralının da küçük oğludur. Şu sıralar Ida dağında inzivaya çekilmiş, nirvanaya ulaşmayı planlamaktadır. Gidin bulun onu. En güzelinize o kadar verecektir..."
Diyerekten bu nalet durumu hiçbir şeyden habersiz mutlu mesut çit süren Parisin başına yıkan Zeus Hermes'i ( hermes: Gelmişin geçmişin ve geçişin efendisi. Ayrıca Zeus'un habercisi ) önlerine katarak üç hatunu Ida Dağına postalar. 
Az gitmişler uz gitmişler dere tepe düz gitmişler ve sonunda Ida dağına varmışlar. O kadar yol gidip toz toprak içerisinde kalıp güzellik yarışmasına katılmak olmaz değil mi? Hemen bir dere kanarında soyunup yıkanıp dökünüp, güzelleşip çıkmışlar Parisin karşısına. Tabi bu 3 hatunu gören Paris olayın şokunda. Daha hayırdır ne oluyor demeye kalmadan Hermes atlamış. " Ey adaletli ve kutsanmış insan paris. Bu üç güzel Eris'in kışkırtması sonucu birbirlerine düştüler. En güzelini seçmen lazım. Bu iş için Yüce Zeus seni uygun gördü " diyerek kısaca olayı açıklamış.
Eh demiş Paris " Adaletin kestiği parmak acımaz, gösterin bakalım hünerlerinizi.
Hüner göstermek bir yana dursun 3 güzel de rüşvet vermeyi çok uygun görmüş.
Hera demiş ki: Ey paris olur da beni en güzel seçersen, seni Avrupa ve Asya'nın Kralı yaparım...
Athena altta kalır mı peki? Hemen atlamış Helenayı bastıracak ya. Konuşturmuş kıvrak zekasını.
Athena: Eğer beni seçersen bundan sonra karşına hangi savaş çıkarsa çıksın sana o savaşlarda kullanacağın bilgeliği ve yetenekleri veririm...
Paris olmayan sakalını sıvazlamış ve Afrodite dönmüş... Eeee demiş hatun bir de seni duyalım?
Afrodit: Olurda bu cihan yakışıklısı adil prens beni seçerse ona hayatında hiç yaşamadığı aşkı veririm. Dünyanın en güzel ölümlü kadınının aşkını... Seni ömrün boyunca mutlu edebilecek aşkı...
Tabi daha tüyü terlememiş Paris aşkı duyunca üstüne bir de en güzel kadını duyunca hiç düşünmeden en güzel için olan elmayı Afrodite vermiş. 
Fakat Afrodit bu vaatlerde bulunurken dünyanın en güzel kadını Helen'in insan azmanı Melanos'un karısı olduğunu es geçmiş olacak ki sırf bir elma için vaat edilen bu aşk bir çağın değişmesine neden olmuştur.
Ehh burdan sonrası Paris'in Helen'i kaçırması, Melanosun karısını geri almak için Truvaya saldırması, Boylu poslu Aşil'in meydana çıkması ve bir sıra tarihi olayla devam ediyor. Değinmek isterdim amma Truva savaşı pek bir detaylı olduğu için işimi efsane kısmında bırakacağım.
Ve bu efsaneyle ilgili ufak bir bilgi daha. Bazı yerlerde Parisin aslında Helene aşık olduğunu, bu yüzden Afrodite gidip yalvardığını falan okuyabilirsiniz yada rastlayabilirsiniz. Fakat bu efsaneninde efsanesidir. Asıl olay daha doğrusu efsane yukarıda anlattığım şekilde vukuu bulmuştur, resmi kaynaklarda yazan budur der ve artık sazı bırakırım.
Not: Aslında orjinal canlandırma resmi koyacaktım fekat. Bi kerem Paris çok çirkin XD Yanakları al al, merinos koyunu gibi biri. Yani hayallerinizi yıkmak istemem. İkincisi bunların hepsi cıbıl XD Yani ona buna saldıran babanın çocukları nasıl olsun ki XD
O sebeple Truva filminin bi afişini kullanayım. Hem gözünüz gönlünüz açılır böylece :P

Gerekli Bilgiler
Malumunuz 15 tatile girdik hatta neredeyse bitireceğiz :( O sebeple ve bazı bir takım nedenlerden ötürü kendime tatil verdim . Ama burayı da boşlamak istemiyorum. Bu sebeple kendilerini iyice geliştiren cadılarımın el emeği göz nuru emeklerinden bir demet sunacağım. Bu serileri seçmemin nedeni neredeyse bir çoğunda tek yaptığım şeyin son kontrol ( sadece okumak ) olmasıdır. Yani beni yormayanlar. Büyük ihtimal bundan sonra ki güncelimde bu şekilde olacak. Belki o zamana bir kaç tane seri de ekleyebilirim ekstradan. Ondan sonra ki güncelde tam anlamıyla tüm bölümlerle döneceğimizi bildirir, bu açıklamanın üstüne maid nerde, skip nerde, boku nerde, black nerde vs vs vs die bık bık ötenlere en okkalısından bir selam çakacağımı belirtir ve artık aşınmış süpürgeme atlayıp uyku diyarının perdesini aralarım...

Güncel Listesi
Kimi Ni Todoke 59
L-DK 33
Love Stage 11 – 12 – 13 – 14
Orange Marmalade 45 – 46
Pupa 8
Shinigami Hime No Saikon 10 - 11
Yankee- kun To Megane Chan 75
Yumemiru Taiyou 23

Mabushi Majo Ailesi Keyifli Okumalar Diler


{ 16 yorum yazıldı sende Yorumla! }

  1. ellerinize gözünüze sağlık daha ne diyim

    YanıtlaSil
  2. ellerinize sağlık teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. harika güncel neobi tam daldan dala olmuş parmaklarına sağlık der bu haftaki günceldeki bölümlerde emeği geçen cadılarımıza da teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  4. ellerine sağlık neobim güncele bayıldım hele ki şu süsleyip püsleyip anlattığın hikayeye öldüm bittim. Ama yunuslar meselesi ahh o mesele neyseee japonlara slm yolluyorum anladı onlar
    NOT: zulmun her türlüsü vahşetin her türlüsü ALLAH' a havale edeceklerimizi ediyoruz yaa elimizden gelenler?? ve en büyük zulüm insana yapılan değilmidir? neyse SUSYORUM

    YanıtlaSil
  5. :D orange marmalade nin yanında manga listeme eklenen Yumemiru Taiyou mangasının olması güzel oldu :D Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  6. eneeee röportaj mı hemen bakıyım

    YanıtlaSil
  7. sevgili neobi tarihi bilgilendirme için kendi adıma teşekkür ederim :D okurken mitoloji hocamın kendi sözleri çınladı kulağımda resmen :D sanırım geçmiş zaman tarihi bi yanlılıkla hatırlamadığım yerleri de kendim doldurdum..senin yazdığın iyi oldu tabi :D ama artemisin olaya bi cümlecik de olsa girip afilli bi çıkış yaptığında ısrar ediyorum :D hocamın yalancısıyım :P
    güncel için herkesin ellerine sağlık bu arada :D

    YanıtlaSil
  8. kuroshitsujiyi çevirin nolur ya lütfen Hadashi de Bara wo Fume gibi mangalardan daha zevklidir bir sürü çeviri sitesine soruyorum bu soruyu ama... umarım çeviren bir grup çıkar :) teşekkürler günceller için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Açıkçası elimde ki seriler rahatlayınca ve gerekli çevirmende sağlanirsa bu yaz almayi düşünüyorum neobininde yüksek izinleriyle fufu ^^
      -mifuyu-

      Sil
    2. Aşk olsun, Hadaşi gibi mangalardan daha zevklidir mi?

      Sil
    3. teşekkür ederiz,umarım yaza da kalmaz :D yine de çevrilsin yeter ki :) herkesin kendi zevki,düşüncesidir ama bana hadashi den daha zevkli geldi.bu benim düşüncem.zaten animenin 2 sezonunu izlediyseniz biliyorsunuzdur :) sebastian <3 ciel <3

      Sil
    4. Hehe burada olursa anca yaza olur sanırım :) bende Kuroshitsujiyi çok severim ki animesi bikaç bölümden sonra mangadan kopuyor. Ve mangası çok çok daha iyi :)
      -mifuyu-

      Sil
    5. Burada vurgu yaptığım neden 2 ayrı mangayı kiyasliyorsun. Sana göre zevkli olan başkanına o kadar da zevk vermeyebilir, değil mi?

      Sil
  9. ropörtajı okudum harika olmuş çok güzeldi ayrıca tanıtımımızı da çok güzel bir şekilde duyurmuşlar önce siz tatlı cadılarımıza sonra da ANİKEYF e teşekkür ederiz

    YanıtlaSil
  10. hmm neo buradaki goruntuler "the cove" adli belgeselden alinmis. yunuslarin oldurulmesini ve japonya'nin insanlik disi balikcilik politalarini biraz daha yakindan gormek isteyenler o belgeseli izleyebilirler.

    YanıtlaSil

- Copyright © Mabushi Majo - - Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan -